İlk tanıştığınız insana yüzünden açılmak gibiydi

3 minutes, 10 seconds Read

İlk tanıştığınız insana yüzünden açılmak gibiydi

04:00 – 15/06/2024 Cumartesi
Güncelleme: 00:03 – 15/06/2024 Cumartesi
Yeni Şafak
Hüseyin Mehmet..
Hüseyin Mehmet..

Hüseyin Mehmet’in ilk kitabı Kalanlara okurla buluştu. Kitabını eline aldığında ne yaptığını sorduğumuz Mehmet, “Kapağa uzunca baktığımı hatırlıyorum. İlk tanıştığınız insana yüzünden açılmak gibiydi” ifadeleriyle cevap veriyor.


* İlk eseriniz yayınlandığında neler hissettiniz?

Dergiciliğin diri tuttuğu bir heyecan vardır; yazıları bir araya getirmek, hazırlamak, derleyip toparlamak, nihayetinde de yayım ve basım süreci. Buna benzer bir şey olur diye bekliyordum. 10 yılı aşkın bir süredir Batı Trakya’da Fiyaka adında düşünce ve edebiyat dergisini çıkarıyorduk. Önceliğimiz yazı bilincini genç arkadaşlarla göğüslemek, Türkçenin Batı Trakya’da da hem edebi zevkini hem de kalibresini kollamak üzereydi. Dikkatini bu yönde inşa eden arkadaşlara talip olmuştuk. Onlar da bizi buldular.

Fakat sadece kendinize ait bir eseri karşılamak farklı bir hismiş doğrusu. Sırayı bu sefer kendi için tutmuş olmak mahcubiyeti ve kendine yakalanmak hissini verdi bana. İnceden, deri altından yürüyen bir sevinç vardı tabii. Dergicilikte kesik kesik yaşadığımız bu anın bir eser sevincini gölgelediğini, geciktirdiğini söylemeliyim. Bunu da ancak elime alınca daha iyi fark ettim diyebilirim.

* Kitabınızı elinize alınca ilk olarak ne yaptınız?

Kapağa uzunca baktığımı hatırlıyorum. İlk tanıştığınız insana yüzünden açılmak gibiydi. Öykülerin dizilimine yeniden baktım. Aşina olunca tanış olma faslına geçtim. En az üç kez daha okudum sanırım.

* Kitabınızı ilk kime imzaladınız?

Aileme ve dostlarıma imzaladım.

LİSE ÇAĞINDAN BUGÜNE

* Yazmaya nasıl başladınız?

Hafızamı zorlayınca lise yıllarında yazıyla irtibatımı bulabiliyorum. Buna teşvik edildiğim yanları da. Yine aynı dönemde bir dergi çıkmıştı. Ona çok özendiğimi hatırlıyorum. Yakın takibe almıştım Amatör Kalemler’di ismi. Hatta dergiden bir arkadaşın sonradan ismini öğrendiğim “Hiyeroğlif Çağına Geri Dönüş” başlıklı şiiri kara tahtaya yazdığını hatırlıyorum. “Kağıt endüstrisinde/Müthiş bir gerileyiş tekniği” kağıt ve kalemle atılmış mayanın izlerine rastlamak için iyi bir başlangıçtı. Bu müthiş etkinin izlerini hâlâ bulabildiğim için seviniyorum. Nihayetinde bu işaretler beni Karakoç’a çıkarmıştı.

Üniversite için edebiyat okumak üzere Konya’ya gitmiştim. Tramvayda tanıdık bir yüzle karşılaşmış gibi bir başka derginin peşine düşmüştüm. Sade bir kapağı olan bu dergiyi kitabevlerinde aradım. Aklımda bir neon ışığı gibi yanıp sönen bu dergiye de lise yıllarından aşinaydım. Alaaddin Tepesi’nin karşısında farklı dergileri olan bir butik kitabevinde onu bulmuştum. Sevincimi anlatamam. Adı Hece’ydi bu derginin. Sonrasında ilk öykümü buraya gönderme cesareti bulmuş, mektupla postalamıştım. Ama ahvalini bir türlü öğrenememiş, dönüş alamamıştım.

* Gece mi yazarsınız, gündüz mü?

Önceleri ağırlıklı geceydi şimdilerde işin seyri değişti. Gece ve gündüz de yazmaya çalışıyorum.

* Defter mi, bilgisayar mı?

Başlarda defterdi. Muntazam günlükler tutuyordum. Kendimce. Bunlar deneme ağırlıklı metinlerdi. Mesela arkadaşlarımın ilk öyküleri defterden okuduklarını hatırlıyorum. Sonrasında bilgisayar hayatımıza girdi. Öyle de devam ediyor.

#Aktüel
#Edebiyat
#Hayat
1 saat önce

source: https://www.yenisafak.com/hayat/ilk-tanistiginiz-insana-yuzunden-acilmak-gibiydi-4627586

Similar Posts