Kayıp Kayıt, çizgisinden sapmadan yayımını sürdürüyor. Mehmet S. Fidancı yönetimdeki dergi, 22. sayıya ulaştı. Yazımın başlığını metinlerini takip ettiğim Mustafa Kurt hocamdan aldım. Bu sayıda da iki sayfaya dünyaları sığdırmış hoca. Klasik ön kapak ve arkada yine bir Selçuk Azmanoğlu fotoğrafı. Dergideki fotoğrafların gün geçtikçe iyileştiğini belirtmeliyim. Kağıt kalitesi ve şiirden taviz verilmediği de açık. Şiirle başlıyoruz yeni sayıya. Sunuştaki Behçet Necatigil şiirini, Faruk Uysal, Mehmet Can Doğan, İbrahim Yolalan, Cengizhan Orakçı, İsmail Karakurt, Mehmet Aycı, Hümeyra Yargıcı, Şenol Korkut, Vedat Barga, Yasin Ertaş, Fahri Kaplan, Davut Güner, Burhan Tuz ile Erkan Kara’nın çalışmalarıyla Charles Wright ve Ernest Cristopher Dowson şiirleri takip ediyor. Bu sayının hikâyecileri Sıddık Yurtsever, Emrah İnan, Köksal Geçer, Fatma İnci, Furkan Uzun, Yavuz Ahmet ve Hikmet Şimşek. Geçer ve Uzun’un hikâyelerini ilgiyle okudum. Kayıp Kayıt’ın en çalışkan kalemi Karakurt. Şiirle beraber bir ağaç yazısıyla bir kitap değerlendirmesine imza atmış. Ele alınan kitap, Hüseyin Atlansoy’un Ketebe’den çıkan eseri Açık Kaplan Haykırışı. Esra Güngör, Matbuat Hayatından Notlar’la dergide. Mehmet Aycı, Muhyiddin Raif Yengin’in Eski Rübailerim adlı eserini gün ışığına çıkarıyor. Erkan Kara, şair ve hayal üzerine bir metin kaleme almış. İsa Koyuncu’ysa Hüseyin Su’nun Şule’den çıkan kitabı Hayat Ağır, Ölüm Hafif’ini değerlendirmiş. İki aylık edebiyat kültür sanat dergisine, kayipkayitdergi@gmail.com e posta adresinden ulaşılabilir.

Türk Edebiyatı dergisi geçen ayki sayısını DERGİLİK’e göndermek istiyor. Arkadaşlar dergiyi 5 Temmuz 2024 Cuma günü saat 08.39’da PTT Kargo’ya veriyorlar. ‘Gönderi’nin barkod numarası AP05813647527. Paket, 9 Temmuz 2024’te elime ulaşıyor. (Çok şükür!) İstanbul’dan İstanbul’a dört günde gelen ‘gönderi’ için taşıyıcı kuruluşu ayakta alkışlıyor, “Hız felakettir” sözünü hatırlatıyorum! Şimdi ben kime ne diyeyim? Gönderici arkadaşlar neyi nasıl söylesin? Şu soruyu sormak lâzım aslında: PTT, İstanbul içinde dört günde taşıdığı bu kargo için kaç Türk lirası bedel alıyor?

sonra geldim / adını bildiğim insanlar / ne kadar da telaşlıydı/…/

Sonra sen geldin / ipten kovulmuş yüzün ile / oturup bir işmar bekledik arafta / kırdık süt dişini şiirin / i p k o p t u / adını bildiğim insanlar /

kayboldu d a ğ d a ğ a d a

İbrahim Yolalan, adını bildiğim insanlar şiirinden.

4 soru: Kadir Danış

Sanırım bu sorunun cevabı benim için hayır. Düzenli dergi okuma alışkanlığı kazanmayı hep çok istedim; bunun için çok da uğraştım. Ama ancak dergi gezgini diyebileceğim özel bir tür okura dönüşebildim. Yani dergi okuyorum, ama istediğim kadar düzenli değil.

Kötü bir dergi okuru olsam da, dedim ya, iyi bir okur olayım diye uğraşıyorum. Post Öykü, Geçerken ve Ruhsatsız bu uğurda yardım aldığım, medet umduğum, beni düzenli dergi okuruna dönüştürmesini arzu ettiğim dergiler..

En son Ruhsatsız dergisinde bir naatım yayınlandı. Zaten naatlarımın çoğu Ruhsatsız dergisinde okurun takdirine takdim edildi.

Saymakla bitmez. Dergiler okuru şaşırtmakta çok başarılı bence. Şöyle bir düşününce aklıma Ruhsatsız’ın “ruhsatsız” giriş yazılarından tutun, Post Öykü’deki “yanlış okumalar” kısmına kadar pek beğendiğim birkaç iş geliyor.

Her şey yazıya sızar

Kitap dergisi Okur, 38. sayısıyla raflardaki yerini aldı. Yusuf Temizcan editörlüğündeki dergiyi M. Lütfi Arslan yönetiyor. Haberlerle başladığımız dergide ilk metin Yağız Gönüler imzalı. Mustafa Uçurum, Sezai Karakoç üzerine düşünmeye devam ediyor. Abdullah Harmancı, Muteber Güller isimli kitabı Loras’tan çıkan Mehtap Gül’ün eserine eğiliyor. Ahmet Melih Karauğuz’un, Nurdan Gürbilek’in kitabını ele aldığı metnin başlığı Edebiyat Neyi Etkiler? Kâmil Büyüker hoca, Hatırat Kitaplığı yazılarını sürdürüyor. Mehmet Akif Öztürk’ün gündemi Atakan Yavuz ve kitabı Şiir Birleştirmez Ayırır. Rumeysa Betül Tuncay’ın hazırladığı dosyanın konusunu “Akademik üretim mi, tüketim mi?” sorusu belirliyor. Dosyaya, değişik mesleklerden dört isim katkıda bulunmuş. Ülkeleri Romanlardan Okumak’ta Finlandiya var. Kübra Ramazan Kaya, çocuk edebiyatını irdelemiş. Can Ahmet Çelik’in hazırladığı Okur Podcast’leri sürüyor. Bu sayının söyleşi konukları hikâyeciler Fatma Barbarosoğlu ve Doğukan İşler; çevirmen Neşe Taluy Yüce; yayıncı Enes Celep; yazar Zanib Mian ve şair Hasan Bozdaş. Müjgân İmkansıza Komşu isimli romanı üzerine konuşan Barbarosoğlu, “Hayatımızdaki her şey yazımıza sızar” diyor kısaca. Vitrin ve Bu Sayıda Adı Geçen Kitaplar bölümleriyle biten dergiye isimlerini andıklarım dışında yaklaşık 20 yazar emek verip katkıda bulunmuş. 80 sayfada, 165 kitaptan bahsedilen dergiye, okur@okurdergisi.com e posta adresinden ulaşılabilir.

Kalma Ağrısı

Bu hafta başlıkları hep ‘ödünç’ aldım. Ulvi Kubilay Dündar’la Abdullah Kasay’ın birlikte yönettiği Mahalle Mektebi’yle ilgili yazımın başlığı Mustafa Köneçoğlu’nun şiirinin başlığı. Son kıtasını aktarayım: Suyu suyla yıkadım dinsin diye sızısı / bir dağın sırrını başka dağa yasladım / çocuklar birden büyüdü, büyüdü acılar da / bense bir kalp ağrısı gibi öylece kaldım. Girişteki Kürşat Azılıoğlu çalışmasını hikâyeler, onları da şiirler takip ediyor. Yunus Nadir Eraslan, Mesut Doğan, Zübeyde Andıç, Emine Acar, Emrah Atiş, Fatma Yavuz, Sibel Oğuz ve Maksat Malik’in hikâyeleriyle yer aldığı bu sayının şairleri, Mustafa Uçurum, Vural Kaya, Zeki Altın, Kemal S. Sayar, Ömer Yalçınova, Kadir Korkut, Ömer Korkmaz ve Robert Bly. Kapanmış dergilerle ilgili yazısını sürdüren Selçuk Küpçük, Ertuğrul Aydın’la da Âvâz dergisini konuşmuş. Diğer söyleşi konuklarıysa Safiye Gölbaşı, Murat K. Murat, Zeki Altın ve Esra Kılıç Türedi. Dilek Altundağ’ın Gölbaşı’nın Sesini Görüyorum isimli kitabıyla ilgili yazısı konuşmayla bir okunmalı. İsmini andıklarım dışında yaklaşık 20 imza daha 78. sayıya destek vermiş. Konya’nın gür sesine, mail@mahallemektebidergisi.com e posta adresinden veya 0530 682 24 42 no’lu telefondan ulaşılabilir.