Murat Ülker, kitabın iş dünyasında daha derin ve anlamlı bir yönetim anlayışı geliştirmek için felsefi düşünceleri kullanma amacı taşıdığını ifade etti.
Mine Kobal Ok’un “Yönetim Kurulunda Felsefe” kitabı (*) bir süredir ilgimi çeken bir kitap, daha önce de birkaç post attım içeriği ile ilgili. Kitap iş dünyasında daha derin ve anlamlı bir yönetim anlayışı geliştirmek için felsefi düşünceleri kullanma amacı taşıyor. Kitapta yazar okuyucuyla sohbet tarzında, hatta emojiler kullanarak filozofların hayatlarını, teorilerini ve bu teorilerin iş dünyasına nasıl uyarlanabileceğini samimiyetle anlatıyor. Yazar çeşitli bölümlerde çalışanlar ve işverenler için kendilerini hesaba çekebilecekleri sorulara yer vermiş. Ayrıca konuya uygun okuma ve film önerileri sunuyor. Kitapta okuyuculara hem kişisel hem de profesyonel yaşamlarında daha bilinçli ve etik kararlar alabilmeleri için popüler felsefenin rehberliğini sunuyor. Okurken oldukça eğlendim, öğrendiklerimi de sonunda özetledim, bakalım sizler ne düşüneceksiniz.
(*) Ok, M.K (2023). Yönetim Kurulunda Felsefe, Ceres yayınları, ss.344.
Sokrates, Platon-Eflatun, Aristoteles, Epikür, Marcus Aurelius, Rene Descartes, Benedictus Spinoza, John Locke, David Hume, Immanuel Kant, Georg Friedrich Hegel, Arthur Schopenhauer, Søren Kierkegaard, Friedrich Nietzsche, Sigmund Freud, John Dewey, Bertrand Russell, Carl Gustav Jung, Jean Piaget, Martin Heidegger, Ludwig Wittgenstein, Jacques Lacan, Jean-Paul Sartre, Simone de Beauvoir, Albert Camus, Emanuel Levinas, Hannah Arendt, Maurice Merleau-Ponty, Michel Foucault, Karl Popper, Thomas Kuhn, Theodor W. Adorno, Jürgen Habermas, Claude Levi-Strauss, Jacques Derrida, Jean-François Lyotard, Slavoj Zizek gibi kıymetli kişilerden biri olsaydı?!?
Hep şöyle bir arzu dile getirilir; ülkeye bir tane daha Atatürk gelse, şimdi 10 tane daha Vehbi Koç olacaktı. Bu mümkün olmamasına rağmen dillendirilir ve aslında bir umutsuzluk aşılanır topluma hiç istenmeden. Halbuki hiç de öyle değil, mesela hatırlayın, ne demişti Mustafa Kemal: Benim naçiz vücudum elbette toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Yine istifade edilmek istendiğinde, dini/sosyal/ahlaki konularda peygamberimizden nakille bize ulaşan sözleri vardır. Hatta bu hadisleri haber veren kitaplardan birinin yazarı Tirmizi, kitabına şöyle başlıyor. Bu kitabı alıp okuyanın evinde adeta konuşan bir peygamber vardır (https://islamansiklopedisi.org.tr/el-camius-sahih–tirmizi).
Neyse biz konumuza dönersek, bilhassa yıllardır mentorluk verdiğim bağımsız yönetim kurulu üyesi olmak isteyenlere pek faydalı bir ek bakış açısı geliştirmelerine yardım edecek bu kitabı özetlerken amacım iki bin beş yüz yıllık tarihteki bu kıymetli filozoflarla beraber çalışmak/danışmak kabil olsaydı, şeklinde bir düşünceydi.
Görelim bakalım Mevlam neyler, neylerse güzel eyler.
-
Sokrates’in Olası Önerileri:
-
-
· Sahaya çıkın.
-
-
· “Bilmiyorum.” demenin gücünü kullanın.
-
-
· Gençlerle zaman geçirin.
-
Platon’un Olası Önerileri:
-
-
· Mağaradan çıkın.
-
-
· Kendinizi tanıyın.
-
-
· Çeşitliliğe açık olun.
-
-
· Sanata eğitimde yer verin.
-
-
· Toplum için iyi olanı hedefleyin.
Aristoteles, Makedonya’da doğdu. Platon’un Akademisi’nde eğitim aldı ve Lyceum’u kurdu.
-
Teorisi:
-
· Erdem ve Mutluluk: Erdem, yapılması gerekeni en iyi şekilde yapmaktır.
-
-
· Mantık: Özdeşlik, Çelişmezlik ve Üçüncü Halin İmkansızlığı yasaları.
-
-
· Sanat ve Katarsis: Tragedyaların duygusal arınma sağladığını savunur.
-
Teorisi
-
· Haz ve Mutluluk: Huzur (ataraksiya) elde etmek.
-
-
· Ölüm ve Tanrılar: Ölüm korkulacak bir şey değildir.
-
-
· Dostluk ve Toplumsal Yaşam: Dostluklar samimi sohbetler üzerine kuruludur.
Teorisi: Stoacılık: Bilgelik, ölçülülük, adalet ve cesaret erdemleri.
-
· Premeditatio Malorum: Kötü senaryolara hazırlıklı olun.
-
-
· Amor Fati: Olanı kabul edin.
-
-
· Memento Mori: Ölümü hatırlayarak yaşayın.
“Yerinize kimleri yetiştiriyorsunuz? Sizden daha donanımlı liderler yetiştirmek için bugünden neler yapıyorsunuz?” gibi sorular sorarak, gelecekteki liderlerin yetiştirilmesine odaklanırdı.
“Önemli olan yargılamak değil, anlamaktır.” diyen Spinoza anlamanın ve empati kurmanın, yargılamaktan daha değerli olduğunu vurgular. 1632de Amsterdam’da doğan Spinoza, Yahudi cemaatinden aforoz edildi ve lens yaparak geçimini sağladı. 45 yaşında akciğer rahatsızlığından öldü.
John Dewey, 1859da Vermont’ta doğdu. Amerikan pragmatizminin öncülerinden biridir ve eğitim üzerine yoğunlaşarak, deneyimlerin ve etkileşimin bilgi edinmedeki rolünü vurgulamıştır.
1908de doğan Levi-Strauss, ressam bir babanın ve entelektüel bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Brezilya’da yaptığı saha çalışmaları, antropoloji alanında büyük etki yarattı. Önemli eserlerinden biri olan “Hüzünlü Dönenceler,” Güney Amerika’daki kabilelerin yaşamlarını anlatır. “Yaban Düşünce” Levi-Strauss’un mitolojik düşünce üzerine yoğunlaştığı ve akrabalık ilişkilerini incelediği bir çalışmadır. 2009 yılında ölen Levi-Strauss, antropolojiye ve sosyal bilimlere büyük katkılarda bulunmuştur.
Gördüğünüz üzere öyle ya da böyle felsefe öğrenmek ister batı ister doğu ister Hristiyan ister İslam felsefesi olsun farklı düşünce biçimlerini öğrenmemize ve kendi düşünce sistemimizi, inançlarımızı, davranışlarımızı gözden geçirmemize yarıyor. Öğrendiklerimizi, onlardan vazgeçmemizi gerektirmiyor ama farklı bakış açılarını anlamada bize kılavuzluk ettiği kesin.
Ben ne öğrendim bu okumadan veya artık ilave olarak nelere dikkat edeceğim, şöyle sıralayayım:
Neredeyse tüm filozoflar yönetim kurullarında sanat ve estetiğe bir bakış açısı veya değerlendirme şekli olarak yer vermişler.
-
Yönetim kurulu gündeminde benim GOYA diye tanımladığım usul, artık sadece saha değil, kendimizi, ötekini (karşı cins dahil) ve gençleri de kapsamalı.
-
Hedeflerimizin yanında eksiklerimiz de söz konusu olmalıdır.
-
Sürdürülebirliğin yanında aslolan çevreye saygıdır.
-
Tüm paydaşlarla ilişkilerde samimiyet esastır.
-
Herkesi dinleyip, yerel de küçük de olsa tüm işlere önemle yaklaşmak gerek.
-
Daima sıfırdan düşün, her an her şeyi yeniden keşfe hazır ol.
-
Aşırıya kaçma.
-
Tüm paydaşların duygu ve davranışlarını anla, incele, kaale al.
-
Kültürü incele ve anla.
-
Şirketiniz servis verdiği paydaşların mutluluğunu hedeflemelidir. Servis, Latince köle demektir!
-
Yaptığın hataları değerlendir, mükemmelliği hedefle!
-
İnsanlar sizin için kaynak mıdır, yoksa ötesi bir değeri var mıdır?
-
Gayeniz iyi iş (good deed) ve dost kazanmak olmalıdır.
-
Ölümle barış, kaderini kabullen ama unutma gücünün bittiği yerde kaderin başlar.
source: https://www.yenisafak.com/hayat/yonetim-kurulunda-felsefe-yapalim-mi-4630218