İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, terörden arındırılan Şırnak ve Hakkari’de iş yapma fırsatının yakalandığını vurguladı. Bahçıvan, önümüzdeki dönemde şirketlerin yatırımlarını bu şehirlere kaydırılabileceğini dile getirdi. Bahçıvan, “Kendi kaderine bırakıldığı zaman o fırsatlar bir kuş gibi çok kolay uçup kaçabilir. Kuşu kaçırmadan o fırsatı geleceğe doğru yönetebilmek de bizlere düşüyor” dedi.

BÖLGEDEKİ HUZUR İŞ ORTAMI SAĞLIYOR

Bölgeye yönelik teşvikleri değerlendiren Bahçıvan, bu teşviklerin kullanılması öncelikle huzur teşviki olması gerektiğini söyledi. Bahçıvan, “İstersen 6 değil 66 teşvik ver, yine bu iş olmaz. İşte o huzurun ışıkları gelmeye başladı. Geçen 20 yıl, 25 yılın şartları olgunlaştırdığını da hesap etmemiz lazım” şeklinde konuştu. İstanbul’da emek yoğun sektörlerin rekabet gücünü giderek kaybetmekte olduğunu söyleyen Bahçıvan, “Artık batıda sanayiye eleman çekmekte çok ciddi anlamda zorlanıyoruz. Buradaki bu çok ciddi nüfus potansiyelinin yüzde beşini yüzde onunu belki IT’ci yapacağız ama geri kalanını da farklı alanlarda, emek yoğun sektöre yönlendireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

KALKINMA YOLU KÜRESEL ÖNEM TAŞIYOR

Dünya lojistiğinin farklı farklı arayışlar içerisinde olduğu bir dönemde Kalkınma Yolu’nun giderek somutlaştığını dile getiren Bahçıvan, “Uzak Doğu’yla Batı arasındaki en önemli hatlarından bir tanesi olacak” diye konuştu.

Su ve enerji otoyolları yapmalıyız

Sanayicinin her yerde çok rahatlıkla enerjiye ulaştığını belirten Erdal Bahçıvan, “Sanayicilerimiz doğal kaynağı enerjiye çevirebilecek yatırımı yapmak istiyor. Bu güneş olur, rüzgar olur. Ama onu ana hatta bağlayayım dediğiniz zaman orada ciddi bir bürokrasiyle karşı karşıya kalıyor. Türkiye’nin artık kara otoyolları değil su ve enerji otoyolları inşa etmesi gerek" açıklamasını yaptı.

CDS’teki düşüş iyileşmeye işaret

Türkiye ekonomisine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, şunları söyledi: “Şu anda içinde bulunduğu durumu gösteren en önemli skor CDS. Eğer 2020’den sonra en düşük noktaya geldiyse bu hafife alınacak bir şey değil. Yani güven en önemli sermaye. O nedenle CDS’de bir güven termometresi ise Türkiye şu anda son 3-4 yılın en iyi noktasında. Fırsat konusu bunun için de geçerli. Ama fırsatları doğru kullanmak lazım.”