15 Temmuz’un karanlık bir gece olduğunu belirten Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hainlerin 27 Mayıs darbesinde merhum Adnan Menderes’e yaptıklarının katbekat fazlasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapmak istediğini söyledi. Soylu şu ifadeleri kullandı:

TÜRKİYE’Yİ BÜYÜTMENİN BEDELİNİ ÖDETECEKLERDİ

Türkiye’yi karanlık bir girdaba çekmek isteyenlerin kurguladıkları bir plandı. Allah’ın takdiri, milletimizin duruşu ve Tayyip Erdoğan’ın iradesi ile tersine çevrildi. 15 Temmuz’un gerçekleşmesi durumunda yaşanacaklarla ilgili zihnim çok berrak. 1960 darbesinden sonra Adnan Menderes ve Demokrat Parti hükümetine ne yapmışlarsa katbekatını yapacaklardı. Çünkü Batı, Türkiye’yi büyütmenin bedelini Tayyip Erdoğan’a ödetecekti. Ve bunu ibret olarak Türk tarihine asacaktı. Herkese bir kulak küpesi verecekti.

‘ŞAHINIZI ELİNİZDEN ALDIK’ DİYECEKLERDİ

Hani bir çocuk sobaya yaklaşınca ‘cıs’ derler ya, bundan sonra Türkiye’de millilik ve yerlilik meselesi ‘cıs’ olacaktı. Bağımsızlık, büyüme meselesi ‘cıs’ olacaktı, kimse yaklaşamayacaktı. Ama bu sadece Türkiye’ye değil, coğrafyanın tamamına örnek olacaktı. “Şahınızı elinizden aldık” diyeceklerdi. Türk dünyası ve İslam dünyası boynu bükük kalacaktı. 1960 darbesinden sonra Türkiye’de bir vesayet sistemi kuruldu. Batı’nın kontrolünde ve tek elinde bir sistem kuruldu. 1982 Anayasası, kurumlar da öyledir. Bu kontrollü sistemde dönem dönem arızalar ortaya çıkarmakta. Batı açısından, bizim açımızdan değil. Bu arızaların tamamını gidermek için 15 Temmuz darbesi gerçekleştirilmeye çalışıldı.

TÜRK MİLLETİ ASİMETRİK BİR CEVAP VERDİ

Yani 15 Temmuz’da Türkiye’yi tam bir Batı karakolu yapmak istediler. Tayyip Erdoğan, Türk milleti, Türk siyaseti 15 Temmuz’u çok iyi anlamıştır. Ve uzun erimli bir plana, kısa sürede asimetrik cevaplar vermiştir. Türkiye’nin hükümet sistemini değiştirmiştir, özellikle alt yapısını ve savunma sanayini sıçratacak devrimler gerçekleştirmiştir. Yani Türkiye’yi mukavemetli bir hale getirmiştir 15 Temmuz’dan sonra Türk siyaseti ve milleti.

BATI’NIN KOL GÜCÜ CHP’DİR

Türkiye’deki darbelerin arkasında seçimle iktidara gelemeyeceğini bilen ve bunu defalarca deneyimlemiş, her seferinde halkın vetosuyla karşılaşmış Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) olduğunu hepimiz biliyoruz. CHP’nin kararını partiye oy verenler belirlemiyor. CHP’nin kararını Batı ve CHP’nin elindeki görünürde olmayan mahfilleri oluşturuyor. CHP genel başkanlarının İnönü’den itibaren ellerine verilen yazılımları vardır. Bu yazılımlarla ilgili, örneğin Ecevit gibi, Baykal gibi bu yazılımların dışına çıkanları Batı cezalandırmıştır. Hem de ağır bir şekilde cezalandırmıştır. Batı’nın Türkiye’deki kol gücü Cumhuriyet Halk Partisi’dir. 1960 darbesine gelişteki bütün sebep ona aittir. Batı isteklerini Türkiye’ye CHP üzerinden dayatır.

ATMOSFERİ CHP OLUŞTURDU FETÖ TETİKÇİ OLDU

15 Temmuz’dan sonra bu hiç konuşulmadı. 15 Temmuz öncesinde yaşanan Gezi Olayları, 17-25 Aralık, 6-8 Ekim olayları, siyasal iftiralar, Recep Tayyip Erdoğan ve iktidarı itibarsızlaştırma girişimleri… Bunlar direkt 15 Temmuz’un Cumhuriyet Halk Partisi eliyle oluşturulması adımlarıdır. FETÖ, Batı tarafından kurgulanan, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından oluşturulan bu atmosferin tetikçisidir. Ben bunu görmeyecek kadar saf değilim. Ve tam olarak kodlarına çocukluğumdan beri gördüm. Ailemizde öğrendik. Birçok ülkemizdeki ailede öğrenildiği gibi biz bunları ailemizde öğrendik.

Cumhur İttifakı tapu senedidir

15 Temmuz bize başka bir sonuç daha üretmiştir: Cumhur İttifakı. Cumhur İttifakı, Türkiye Yüzyılı’nın tapu senedidir. Cumhur İttifakı, Türkiye’nin değerlerini dönüştürmey e çalışanlara, Türkiye’yi yoksul bırakmaya çalışanlara, Türkiye’nin gelecek nesillerini başkalaştırmaya çalışanlara karşı millet tarafından içi doldurulmuş değerler manzumudur. Cumhur İttifakı bu coğrafyadaki yaşadığımız ve bu coğrafyaya gelene kadar oluşturduğumuz bütün değerlerinin manzumudur. Cumhur İttifakı’nın içerisinde çile vardır, istiklalimizi kaybetmemizdeki hüzün vardır, ezan-ı Muhammedi’nin aslından koparılışı vardır, çağı değiştiren İstanbul’un fethi vardır… Cumhur İttifakı bir istikamet ittifakıdır. Hepsi Tayyip Erdoğan’ın ortadan kaldırılmasını ve Türk milletinin teslim olmasını ve bir daha böyle bir yola girmeyeceğiz diye kendilerine sadakat beyannamesi imzalamasını beklemişlerdi.