Etkili ol ele geçir kontrol et

7 minutes, 59 seconds Read

Etkili ol ele geçir kontrol et

Her gruba sızan FETÖ, Alevileri de boş geçmedi. Örgütün hedefi, Alevi toplumu üzerinde etkili olmak, ele geçirmek, sonunda da Alevileri kontrol etmekti. Bu amaç doğrultusunda Abant Platformu’nda Alevilik konulu toplantılar yapıldı. Cami-cemevi projesi ortaya atıldı. Son olarak sahte Alevi dernekleri kuruldu. FETÖ’nün kurduğu sözde Alevi derneklerinin yönetiminde Alevi bile yoktu.

Gökhan Özturan
04:00 – 15/07/2024 Pazartesi
Güncelleme: 05:41 – 12/07/2024 Cuma
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Türkiye’de Aleviler hem kimlik hem de din-devlet ilişkileri ile ilgili tartışmaların kesişim noktasında yer alıyor. FETÖ gelecek planlarında kendileri için tehlike arz edebileceği düşüncesiyle, Aleviler üzerinden birçok plan sahneye koydu. 15 Temmuz’a gelen süreçte Alevi meselesi ile yoğun şekilde ilgilenen FETÖ, bu alanda birbirini takip eden projeler geliştirdi. “Alevi toplumu üzerinde etkili olmak”, ardından “ele geçirmek”, sonra da “kontrol etmek” amacı doğrultusunda 3 ana konu FETÖ’nün gündeminde oldu. Örgütün Alevilere yönelik geliştirdiği en organize projelerin başında “Alevilik konulu Abant toplantıları”, “cami-cemevi projesi” ve “sahte Alevi dernekleri” yer aldı. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) yayınladığı “FETÖ’nün Alevi ajandası” başlıklı analizde, bu konu tüm detaylarıyla ortaya konuldu.

“DEVLET ALEVİLERDEN ÖZÜR DİLESİN” ÖNERİSİ

1998 yılında sözde güncel ve kültürel konuları gündeme taşımak için kurulan Abant Platformu, Alevilik meselesine yoğunlaştı. 17-18 Mart 2007 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen “Tarihi, Kültürel, Folklorik ve Aktüel Boyutlarıyla Alevilik” adlı toplantının amacı “Alevilerin sorunlarını tartışmak ve çözüm aramak” diye tanımlandı.

Platformun Alevilikle ilgili bir diğer toplantısı Aralık 2013’te gerçekleşti. Toplantının zamanlaması yıllar sonra daha iyi anlaşıldı. FETÖ’nün iktidar karşıtı blok içinde yer almasının başlangıcı sayılabilecek Gezi eylemlerinden hemen sonra “Aleviler ve Sünniler: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” başlığıyla düzenlediği toplantıda geliştirilen öneriler dikkat çekiciydi. Sınırlı sayıda Alevi grubun yer aldığı bu toplantıda doğrudan mevcut sistemin değişmesine yönelik öneriler sunuldu. “Devletin Alevilerden özür dilemesi”, “Diyanet’in bağımsız vakıf statüsünde olması”, “din eğitiminin zorunlu olmaktan çıkarılması” gibi önerilerle, aslında FETÖ, Aleviler üzerindeki planlarının sinyallerini 2013 yılında vermişti.

Abant toplantılarında Aleviliğin tartışılması, Alevi çevrelerde bile tepkilere neden oldu. Abant Platformu’na katılan Alevi temsilcilere, diğer Alevi dernek üyelerinden yoğun eleştiri geldi. Platforma katılan Alevilerin, Aleviliğin gerçek sorunlarını bilmedikleri belirtiliyordu.

“BUNLAR DİNSİZ”DEN CAMİ-CEMEVİ PROJESİNE

Aynı günlerde FETÖ tarafından “cami-cemevi” projesinin uygulanması için de ilk adımlar atıldı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in önerisiyle başlanan proje,

o dönem Türkiye’de büyük yankı uyandırdı. Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Fetullah Gülen’in kendisine cami ve cemevinin aynı bahçede olduğu bir proje teklif ettiğini, örgütün projenin tüm masraflarını üstlendiğini söyledi. FETÖ’nün medyadaki amiral gemisi Zaman Gazetesi, 2013 yılında söz konusu projeyi “Bin Yılın Barış Projesi” diye manşete taşıdı. Projeyi desteklemeyen Alevi dernek üyelerinin görüşlerine yer verilmeyen haberde, projenin tüm Alevilerin onayını almış gibi sunulması dikkat çekti.

Aynı Zaman gazetesinde bir bulmacada “Ehl-i sünnet dışı sapık bir mezhep” sorusu “Alevilik” diye cevaplanırken, FETÖ elebaşı Gülen, Tunceli Alevileri için “Bunların dinleri yoktur” derken, cami-cemevi projesiyle ilgili Fetullah Gülen bu kez şu beyanda bulunacaktır: “Cami-cemevi yan yana, aynı zamanda onların orada parkları, gezme yerleri müşterek, el ele tutmaları müşterek. Ne olur iki mümin gitse semahlara iştirak etse?”

Cami-cemevinin temel atma töreninden sonra bu proje, Alevi gruplar arasında tartışmalara neden oldu. Bir grup Alevi, projeyi protesto için Ankara’da toplandı. Cami-cemevi projesini kabul etmeyen bazı Alevi dernekleri, projeyi sert şekilde eleştirdi. Aleviler arasındaki yankılarına bakıldığında cami-cemevi projesinin açıkça bir FETÖ projesi olduğu ortadadır. Bu projenin örgütün amaçları doğrultusunda planlandığı ve Aleviler arasında genel kabul görmediğine dair yaygın bir kanaat vardır.

ALEVİSİZ ALEVİ DERNEĞİ KURDULAR

Ve FETÖ’nün Aleviler üzerinde uygulamaya koyduğu son projesi, sahte alevi dernekleri…

15 Temmuz’dan sonra OHAL kapsamında kapatılan çok sayıda dernek arasında 13 Alevi derneği de vardı. Dernek kapatmaların ardından çeşitli Alevi grupların bu konuya nasıl tepki verdiğine bakıldığında, kapatılan derneklerin “zaten Alevileri temsil etmeyen tabela dernekleri olduğu” görüşü hakimdi. Örgütün bu dernekler eliyle hedefi, Alevileri kendi amaçları için kullanmaktı.

FETÖ’nün kurduğu Alevi derneklerinin yapısı da çok dikkat çekiciydi. Onlardan biri 15 Temmuz’dan sonra OHAL kapsamında Sivas’ta kapatılan Ufuk Bektaşi Alevi Derneği. Derneğin yönetim kurulu içinde hiç Alevi yoktu. Dönemin Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı Ali Dağ’ın anlattıkları, olayın özünü ortaya koyuyordu. 2015 yılında göreve geldiğinde Ufuk Alevi Bektaşi Derneği yöneticilerinin kendisini ziyaret ettiğini belirten Dağ, yıllardır Sivas’ta yaşadığını ve böyle bir dernek ismini ilk kez o zaman duyduğunu söylüyordu: “Dernek yöneticilerine ‘Yeni mi kuruldunuz?’ diye sorduğumda ‘Muharrem ayında iftar yemekleri veririz, Bektaşilik yolunda hizmet ediyoruz’ dediler. ‘Siz Alevi misiniz, Sünni misiniz?’ diye sordum. ‘Biz Alevi değiliz, Bektaşi felsefesini benimsemiş insanlarız ama arkadaşımızın annesi Alevi’ dediler. Alevilikle ilgili derneğin yönetiminde bir kişinin bir Alevi ile akrabalığı var, yani bağı bu kadar, başka bir şey yok.”

Alevi imamı bile var!

FETÖ, Alevilerle ilgili projelerini, bu alanda uzman kişiler tarafından yürüttü. FETÖ elebaşı Gülen’in Türkiye Alevi İmamı Süleyman Ünsal’dı. Ünsal 2014’te ABD’ye firar etti. Yargıdaki Alevi ve sol kökenli savcıları radarına aldığı iddia edilen Ünsal, hem Alevi kuruluşlarını mensubu olduğu örgüte bakışı konusunda etkilemeye çalıştı, hem de Alevilik temalı Abant toplantılarının organizatörlüğünü üstlendi. Devlet kadrolarından sivil toplum kuruluşlarına kadar her kesimdeki Alevilerle yakından ilgilenen Ünsal, FETÖ’nün kurduğu sahte Alevi derneklerinin de arkasındaki isimdi.

Görevi kaos çıkartmak

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun yürüttüğü soruşturma kapsamında 3 Kasım 2016’da yakalanan FETÖ’nün sözde Alevi yapılanması sorumlusu Özdal Okutan’ın ilişkileri, örgütün Alevi vatandaşlar üzerinden giriştiği kirli oyunları gözler önüne serdi. Okutan’ın, örgütün sözde Türkiye Alevi imamıyken 2014 yılında ABD’ye firar eden Süleyman Ünsal ve sonrasında aynı görevi yaptığı tespit edilen Ziya Demirel’in yerine getirildiği belirlendi. Okutan’ın, Ziya Demirel ile yüz yüze ve telefonla birçok görüşme yaptığı da tespit edildi.

ETNİK ÇATIŞMA ZEMİNİ OLUŞTURMA GAYRETİ

Emniyetin hazırladığı polis fezlekelerinde, Okutan’ın Türkiye’de etnik çatışma zemini üzerinden kaos ortamı oluşturma gayreti içinde olduğu, Alevi vatandaşları FETÖ ile birlikte hareket etmeye iknaya yönelik faaliyetler yürüttüğü bilgisi yer aldı. FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında tutuklanan üst düzey polis müdürleriyle telefon irtibatı kayıt altına alınan Okutan’ın, terör örgütü PKK mensuplarıyla da görüştüğü saptandı. Alevi Bektaşi Eğitim ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın yanı sıra Uyum Alevi Bektaşi Eğitim ve Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu kurucu üyesi olan Okutan’ın kurduğu “Semah Alevi Bektaşi Eğitim ve Kültür Derneği” ise 15 Temmuz’dan sonra kapatılan sahte Alevi derneklerinden biriydi.

ÜNİVERSİTEDE ODASI VARDI

Soruşturma kapsamında ifade veren gizli tanık, Okutan’ın Alevi dedelerinin katılımıyla yat turları düzenlediğini, bu gezilere İzmir’de o dönem görev yapan bazı eski üst düzey emniyet müdürlerinin de katıldığını anlattı. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi’nde kendisine oda tahsis edildiği ve kapıya da “proje koordinatörü” tabelası asıldığı belirlenen Okutan’ın, kendi adına sahte “araştırma görevlisi” kartviziti bile bastırdığı tespit edildi. Gizli tanığın beyanlarında, Okutan’a idari binalarda bulunan şifreli kapılardan kolayca geçmesi için manyetik kart verildiği ve özellikle üniversiteye taşeron işçi alımı ve iş akdi fesihlerinde de belirleyici olduğu bilgisi yer aldı.

1 Mayıs’ta TKP/ML’lileri koordine etti

Özdal Okutan, karmaşık ilişki ağıyla da dikkat çekiyor. Okutan’ın 1 Mayıs gösterilerinde TKP/ML üyelerini koordine ettiği belirlendi. Çıkan olaylarda gözaltına alınan Okutan’ın, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı da fezlekede yer aldı.

#15 Temmuz
#Darbe girişimi
#FETÖ
27 dakika önce

source: https://www.yenisafak.com/gundem/etkili-ol-ele-gecir-kontrol-et-4632596

Similar Posts