Amerikan Forbes ‘Çelik Kubbe’yi yazdı: Türkiye S-400’leri iki ülkeden birine satabilir

13 minutes, 52 seconds Read

Amerikan Forbes ‘Çelik Kubbe’yi yazdı: Türkiye S-400’leri iki ülkeden birine satabilir

Türkiye, yerli yüksek irtifa hava savunma sistemi Siper’i ve diğer Türk yapımı orta ve kısa menzilli sistemleri içeren çok katmanlı bir ulusal hava savunma ağı olan Çelik Kubbe’yi kurmayı planlıyor. Forbes dergisinde yayınlanan makalede, bu girişimin Türkiye’nin S-400 Triumf sistemlerine olan ihtiyacını azaltabileceği ve onları Rusya’yı kızdırmadan üçüncü bir ülkeye satmayı cazip hale getirebileceği kaleme alındı. Forbes dergisi, Türkiye’nin S-400 füze sistemlerini Rusya’yı kızdırmadan Hindistan veya Pakistan gibi ülkeleri satabileceği ihtimalini ele aldı. İşte detaylar…

Seren Som
10:10 – 15/08/2024 Perşembe
Güncelleme: 10:18 – 15/08/2024 Perşembe
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yapılan son toplantısında tüm yerli sistemlerin birbirine entegre şekilde çalışacağı

"Çelik Kubbe Projesi"

için karar alındı.

Bu Türkiye’yi heyecanlandıran proje, dış basında da geniş yankı buldu.

Çelik Kubbe’de, S-400’lerin olmaması dikkat çekmişti.

Projeye son dikkat çeken yayın organı Amerikan Forbes dergisi oldu.

Dergide yayımlanan makalede, Türkiye’nin bu girişimle S-400 sistemlerine olan ihtiyacının azalacağı ve onları Rusya’yı kızdırmadan üçüncü bir ülkeye satmayı cazip hale getirebileceği belirtildi.

"Pakistan veya Hindistan, Türkiye’nin Kullanılmayan Rus S-400 Füzelerini Neden İsteyebilir?"

başlıklı makalede şu ifadeler yer aldı:

"Eski bir Türk bakan, Türkiye’nin kullanılmayan stratejik Rus yapımı S-400 Triumf hava savunma füze sistemlerinden nasıl kurtulabileceği konusunda ilginç bir öneride bulundu. Bu füzeleri Moskova’yı kızdırmadan elden çıkarmanın bir yolu olarak, Türkiye’nin bu sistemleri Rusya ile dostane ilişkileri olan diğer ülkelere, yani Pakistan veya Hindistan’a satabileceğini önerdi. Bu iki rakip ülke, Türkiye’nin beş yıl önce teslim aldığı ancak kullanmadığı bu füzeleri, farklı nedenlerle olsa da, edinmek isteyebilir.

1990’ların başında Devlet Bakanı olan iş adamı ve politikacı Cavit Çağlar, bu öneriyi 5 Ağustos’ta Türkiye’nin T24 gazetesine verdiği röportajda yaptı.

‘Pakistan alır, Hindistan alır’

"Ben olsaydım, S-400’leri satardım," diyen Çağlar, potansiyel alıcıların hazır olduğunu belirtti. Türkiye’nin yakın müttefiki Azerbaycan’ın bu alıcılardan biri olup olmayacağı sorulduğunda ise Çağlar, "Hayır, Pakistan alır, Hindistan alır," diye cevap verdi.

‘Rusya bu durumu hoş görür’

Çağlar, S-400’leri satmanın Türkiye’nin modern F-16 uçaklarını almasını ve F-35 Müşterek Taarruz Uçağı programına yeniden katılmasını kolaylaştıracağını ekledi. Washington, bu tartışmalı alımdan sonra 2019’da Türkiye’yi programdan çıkarmıştı. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland, Ocak ayında Türkiye’nin S-400 sorununu çözmesi durumunda F-35 programına yeniden girebileceğini önermişti. Türkiye, dünya çapındaki operatörler için 900’den fazla F-35 parçasının üretiminde önemli bir rol oynuyor ve hava kuvvetleri için 100 F-35A almayı planlıyordu.


Çağlar, Rusya’nın bu durumu “hoş göreceğini” tahmin ediyor.

Cavit Çağlar

Uzun süredir hükümet dışında olmasına rağmen, Çağlar 2015 yılında Türkiye’nin Suriye sınırında bir Rus bombardıman uçağını düşürmesinin ardından bozulan Türkiye-Rusya ilişkilerini onarmada önemli bir rol oynadı. Bu çabaları nedeniyle Rusya ona 2017’de Dostluk Nişanı verdi. Bu nedenle, Rusya’nın Türkiye’nin S-400’leri satmasına nasıl tepki vereceği konusundaki öngörüleri oldukça önemlidir.


Hindistan ve Pakistan’ı Azerbaycan’ın yerine önermesi de dikkate değerdir. Türkiye’nin Pakistan ile yakın ilişkileri, askeri bağlar da dahil olmak üzere mevcut ve son yıllarda Bakü ile birlikte İslamabad ile ortak askeri tatbikatlar yaparak birlikte çalışabilirliği artırdı.

Herhangi bir ABD yaptırımıyla karşılaşmadı.

Türkiye, savunma alanında Hindistan ile hiçbir zaman yakın ilişkilere sahip olmamıştır. Hindistan, öncelikle Rus silahları satın almış ve İsrail ile birlikte Barak 8 orta menzilli hava savunma sistemi gibi ortak askeri projeler yürütmüştür. Hindistan, geçtiğimiz günlerde Türk bir şirkete Hindistan Donanması için destek gemileri inşa etme sözleşmesini feshetti.


Pakistan’dan farklı olarak Hindistan, 2019’da S-400 satın aldı. NATO üyesi Türkiye’nin aksine, Hindistan bu alım için Amerika’nın Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) kapsamında herhangi bir ABD yaptırımıyla karşılaşmadı.


Yeni Delhi, ileriye dönük olarak başka bir büyük Rus silah alımında CAATSA yaptırımlarıyla karşılaşıp karşılaşmayacağı belirsizdir. Ancak, daha fazla S-400 arıyorsa ve yaptırımlardan kaçınmak istiyorsa, bu Rus sistemlerini Türkiye’den almak ideal olabilir.


İslamabad ve Ankara’nın yakın ilişkileri göz önüne alındığında, bu senaryo Pakistan’a satıştan daha az olası görünüyor. Pakistan, 2010’ların sonlarında S-400 satın almayı düşündü. Türkiye’nin Triumf’larını edinmek, Pakistan ordusunun sistemi tanımasını ve hatta ona karşı eğitim yapmasını sağlayacaktır. Bu, S-400’ün en gelişmiş sistemi olan ezeli rakibi için çok değerli olacaktır.

Çelik Kubbe’yi kurmayı planlıyor

Türk yetkililer, sistemleri Ukrayna’ya aktarma veya satma önerilerini defalarca reddetti. Bir ABD senatörü, 2020’de Washington’un Türkiye’nin S-400’lerini satın almasını bile önerdi.


S-400’den kurtulma fikrini reddederken, Türkiye ayrıca yerli yüksek irtifa Siper sistemini Rus Triumf’ına rakip olarak ilan etti. Ankara, muhtemelen Siper’in diğer Türk yapımı orta ve kısa menzilli sistemlerle tamamlanacağı çok katmanlı bir ulusal hava savunma sistemi olan Çelik Kubbe’yi kurmayı planlıyor.


Hindistan’ın S-400’leri, İsrail-Hindistan ortak yapımı Barak 8 ve Hindistan’ın yerli orta menzilli Akash sistemleriyle diğer katmanların kapsandığı, yeni ortaya çıkan çok katmanlı hava savunmasının üst katmanını oluşturacak. Türkiye’nin durumunda, Çelik Kubbe büyük ölçüde, belki de tamamen, yerli sistemlerden oluşacaktır. S-400’ün Çelik Kubbe girişiminde herhangi bir rol oynayıp oynamayacağı belirsizdir. Bu da Ankara’nın onu depoda tutmak veya entegre olmayan bağımsız bir sistem olarak tutmak isteyebileceğini gösteriyor.


Diğer yandan, Çelik Kubbe’nin başarılı bir şekilde kurulması, Türkiye’nin S-400’e ihtiyacının olmadığını bir kez daha vurgulayacaktır. Rusya’yı kızdırmadan üçüncü bir ülkeye satmak, Türkiye için giderek daha cazip hale gelebilir. Ve artık hava kuvvetleri için F-35 aramasa da, şimdi yerli TF Kaan savaş uçağını geliştirmeye odaklandığından, Ankara’nın o gizli jet için parça üretimine dönmesinden şüphesiz fayda sağlayacaktır.


Tüm bu faktörler ışığında, Çağlar’ın alışılmadık önerisi yakın gelecekte gerçekleşebilir."

‘Yenisi yerine konmadan satılamaz’

Uzmanlar ise, Türkiye’yi balistik füze saldırısına karşı koruyan S-400’lerin yerine yenisi konmadan satılamayacağını aktardı. Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, yerine yenisinin konulamayan bir sistemin gözden çıkarılamayacağını belirtti. Oğuz, "Ben olsam S-400’leri satarım. Bunu yaparsan, F-16’ları da F-35’leri de alırsın." söylemlerini, "Bunları söyleyen biri ne yazık ki ABD Kongresi’ni ve ABD yönetimini takip etmiyor demektir. S-400 denizde bir damla bile değil. Hepsinin altında yatan ana sebep, ABD’nin Türkiye’den bütün isteklerine uymasını beklemesi, başka hiçbir çözümü de kabul etmemesi. Yani ‘mutlak biat’ istiyor. Etmezsek de ‘Süryani soykırımını tanımak’ gibi aklımıza bile gelmeyecek garip bahaneler üretiyor, taleplerde bulunuyor. Taleplerinden birçoğu da doğrudan Türkiye’nin bekasını tehdit eden istekler içeriyor." ifadeleriyle değerlendirdi. ABD ile Türkiye arasında 30’a yakın anlaşmazlık noktası bulunduğuna dikkati çeken Turan Oğuz, ABD Kongresi’nde kimsenin aklına gelmeyecek çok basit konularda bile kanun taslakları bulunduğuna, en ufak bir olumsuzlukta kanuna dönüşeceğine ve Türkiye’ye yeni müeyyide olarak geri döneceğine işaret etti.



Türkiye kendi füze savunma sistemini kuracak: “Çelik Kubbe”

Çelik Kubbe Katmanlı Hava Savunma Sistemi, Türk savunma sanayii tarafından geliştiriliyor. Çelik Kubbe ile Türk savunma sanayii tarafından geliştirilen KORKUT, HİSAR-A+, GÖKDEMİR, GÖKER, GÖKBERK, HİSAR-O+ ve SİPER gibi hava savunma sistemleri birbirine entegre bir şekilde çalışabilecek. Silah sistemlerine ilaveten hedefin hassas takibini, teşhisini ve sınıflandırmasını gerçekleştiren radar ve elektro-optik sistemler de Çelik Kubbe içerisinde bir bütün halinde görev yapacak.


İçerisinde birçok hava savunma silah sistemini, radarı, elektro-optik sistemi, haberleşme modüllerini, komuta kontrol istasyonlarını ve yapay zekayı barındıran Çelik Kubbe, Türkiye’nin hava savunma alanındaki beyni olacak.


Çelik Kubbe’nin içinde hangi sistemler olacak?

Az önce de bahsettiğimiz üzere sistemde başrol Aselsan’ın. Haliyle içerdeki oyuncuların birçoğu da buradaki mühendislerin geliştirdiği platformlar olacak.


Hava savunma ağını çok kısa menzil, kısa menzil, orta menzil ve uzun menzil olarak 4 katmana ayırmak mümkün.


Bu noktada akla ilk gelen bazı sistemleri hızlıca sayalım. İlk sırada çok kısa menzil hava savunma sistemleri var. Adından da anlaşılacağı üzere oldukça yakın mesafeden gelebilecek tehditlere çözüm üretmek için kullanılıyorlar. Azami 10 kilometre etki menzili ve 5 kilometre irtifa sınırı bulunan bu ilk çeper için Türkiye’nin elinde farklı seçenekler mevcut.


ASELSAN imzalı Korkut, Gökberk, Şahin, Göker, İhtar ve SUNGUR şemsiyenin ilk kısmında akla ilk gelenler.


Gelelim 5 ila 10 kilometre arası olarak bilinen alçak irtifa katmanına… Türkiye’nin eli burada da kuvvetli. HERİKKS, C-RAM, HİSAR A+, GÖKDEMİR, GÜRZ gerektiği takdirde kullanılabilecek sistemler.


Orta sınıf tehditler için HİSAR görevde

Sıradaki katmanımız 10 ila 15 kilometre irtifayı kapsayan ve ‘orta irtifa’ olarak bilinen alan… KALKAN 1 ve KALKAN 2 ile HİSAR O+ öne çıkıyor.


KALKAN bu noktada bir nevi ‘gözcü’ rolünde. Sistem en basit haliyle mobil hava savunma radarı olarak tanımlanıyor. Hava hedeflerini hızla ve en doğru şekilde tespit ediyor. Türkiye’nin ilk milli hava savunma erken ikaz radarı olma özelliğini taşıyan sistem süreç içerisinde yeni yetenekler de kazandı.


Uzun menzilde aslan payı SİPER’in

Şemsiyenin en üst kısımlarından birinde uzun menzilli hava savunma sistemleri var. Bu alan için irtifanın 15-30 kilometre aralığında, menzilin ise 60 kilometrenin üzerinde olduğunu hatırlatalım. Burada aslan payı tamamen SİPER’e ait…


Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği ilk uzun menzilli hava savunma sistemi olan SİPER’in bu yıl envantere girmesi bekleniyor. Açık kaynaklara yansıyan kimi bilgilere göre, ilk aşamada 100 kilometre menzilli SİPER Ürün-1 sahaya inecek. Daha sonra menzili artırılan SİPER-2’yi göreceğiz. Nihayetinde SİPER-3 ile bu alan taçlandırılacak.


Savunma sistemleri birbiriyle konuşacak

Bu sistemler Türkiye’nin çok farklı noktalarındaki radar ağlarına entegre olacak. Sadece bununla kalmayıp aynı zamanda hem radarlarla hem de birbirleriyle haberleşecek. Haliyle tüm bu süreçler tamamlandığında aslında Ankara hava savunmada uzun yıllardır hedeflediği entegrasyonu sağlamış olacak.


Sadece radarlar ya da hava savunma sistemleri üzerinden düşünmek fotoğrafın bütününü eksik bırakıyor. Ülkemizin havadan erken ihbar uçakları, GENESİS savaş yönetimi, Barış Kartalı gibi havadan ikaz ve uyarı için kullandığı gelişmiş kabiliyetleri de var. Çelik Kubbe, bu parçaların bir araya gelmesini ve birbiriyle eş zamanlı çalışabilmesini de hedefliyor.


Çelik Kubbe ne zaman devreye girecek?

"Çelik Kubbe" sisteminin devreye gireceği tarihin, yakın zaman içinde netleşmesi bekleniyor



#Çelik kubbe
#Türkiye
#S-400
#Rusya
#ABD
#Hindistan
#pakistan
13 saat önce

source: https://www.yenisafak.com/ekonomi/amerikan-forbes-celik-kubbeyi-yazdi-turkiye-s-400leri-iki-ulkeden-birine-satabilir-4638967

Similar Posts