15 Temmuz’un mekanları tüm dünyada iz bıraktı

6 minutes, 47 seconds Read

15 Temmuz’un mekanları tüm dünyada iz bıraktı

Yaşadıklarımız hafızamızda bir şekilde yer eder. Ya mekân ölümsüz olur ya o an gördüğümüz birisi… 15 Temmuz gecesi de birçoğumuz için Boğaziçi Köprüsü’yle başlayan bir anıya sahip. İletişim Başkanlığı Yayınları arasından çıkan “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Toplumsal Belleğin Hafıza Mekânları” işte bu mekân ve hafıza ilişkisine odaklanıyor. Çalışma bulgularına göre darbe girişimini hem ekrandan takip edenlerin hem sokakta mücadele verenlerin hem de farklı coğrafyalardan insanların hafızasında bıraktığı iz benzer.

Halime Kirazlı
04:00 – 15/07/2024 Pazartesi
Güncelleme: 04:13 – 15/07/2024 Pazartesi
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

İletişim Başkanlığı Yayınları, yaptığı çalışmalarla hem iletişim alanına hem ülke tarihine ilişkin önemli eserlere imza atıyor. Başkanlığın geçtiğimiz yıl çıkardığı “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Toplumsal Belleğin Hafıza Mekânları” ve “Halkın Gücünün Üstünde Bir Güç Yoktur” eserleri, 15 Temmuz’u yeniden anlamaya çalıştığımız bu günlerde başvurulabilecek çalışmaların arasında yer alıyor. Başkanlığın web sitesinde dijital olarak erişime açık olan eserlerden Rabia Zamur Tuncer’in doktora tezi olarak başladığı “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Toplumsal Belleğin Hafıza Mekânları” iletişim sosyolojisi alanının önemli bir konusuna değiniyor. Eser, 15 Temmuz denilince akla gelen mekânlara, bu mekânlara dair farkındalığa, mekâna ilişkin isim değişikliklerinin benimsenip benimsenmediğine ve bunun arkasındaki neden ve sonuçlara odaklanıyor. Eserin yayımlanmasının üzerinden bir, 15 Temmuz’un üzerinden geçen sekiz yılda, mekânların hafızalara kazıdığını, kitabın danışmanlığını yürüten İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Murat Vural’a sordum.


KALICILIK ANLATIMLA MÜMKÜN

15 Temmuz gecesine ilişkin benim aklıma gelen ilk görüntü anket yanıtlarına paralel olarak Boğaziçi Köprüsünün kapatılması… Daha sonra Çengelköy’de yaşanan çatışma, Ankara’da sokağa çıkan tanklar, ateş eden uçaklar… Bir yandan Saraçhane’de toplanan kalabalık, İBB binasının havuzunda abdest alan insanlar… Çalışmanın 15 Temmuz’un acı veren vakaları üzerinden toplumsal hafızaya ilişkin önemli saptamalar ortaya koyduğunu ifade eden Vural, bu mekânlardan örnek vererek şu ifadeleri kullandı: “15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin çok büyük acılar, kederler ve öfke üretmiş mekânları var Gölbaşı Polis Özel Harekât Karargâhı, o zamanki adıyla Boğaziçi Köprüsü, Özel Kuvvetler Karargâhı gibi. Ancak toplumsal bellek açısından özellikle Köprü, Atatürk Havalimanı, Saraçhane Meydanı sanki daha çok öne çıkmış görünüyor zira medyanın sürekli görüntü verdiği yerler buralardı, dolayısıyla o gece ekran başındakiler için de sokağa çıkanlar için de bu mekânlar iz bıraktı belleklerde. Bu mekânların toplumsal bellekteki kalıcılığı doğru ve cesur anlatımlarla, politik taraflılıktan uzaklaşarak yapılacak anlatımlarla mümkün olabilir.”


YENİ ÇALIŞMALAR SÜRMELİ

Kitapta, Tuncer “15 Temmuz’un Hatırlatıcı İmgeleri”ni anlamak için 800 kişi üzerinde bir anket çalışmasını ve sonuçlarını oldukça ayrıntılı bir şekilde paylaştı. Bulguları başlık başlık aktaran akademisyen, katılımcılara 15 Temmuz denilince akıllarına gelen mekânların hangileri olduğu, bu mekânlara dair farkındalık düzeyleri, mekâna ilişkin isim değişikliklerini kabul ve red düzeyleri gibi çeşitli sorular yöneltti. Vural, çalışmanın iletişim sosyolojisi açısından önemli veriler sunduğunu, derinlemesine bir okumayla bunların anlaşılabileceğini ifade etti. Vural şunları söyledi: “Bu çalışmanın pek çok soğukkanlı çalışmayla devam ettirilmesi, ortaya çıkanların eserleştirilmesi ama bu da yetmez, buralardan elde edilen verilerle anlamlı strateji iletişim programlamaları yapılması gerekiyor. Devamlılık olmazsa her şey kayboluyor. Bir de son olarak şunu eklemek gerekiyor, bu meselenin birincil sahipleneni halen daha yalnızca Cumhurbaşkanıdır. Onun liderliği tamam ancak bu meseleyi daha fazla toplumsal kurum ve aktör sahiplenmelidir. Yalnızca Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile ona bağlı alt kurumlarının sahiplenmesi yetmez. Kısacası o travmatik gecenin ve sonrasının anlatıcılarının daha çok olması gerekir.


ERDOĞAN’IN İLK AÇIKLAMASI HİÇ UNUTULMADI

15 Temmuz gecesinin köprüden sonra en unutulmayan karesi süphesiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbe girişimine ilişkin yaptığı ilk açıklamanın görüntüsüydü. Görüntülü aramayla bir televizyon kanalına bağlanan Erdoğan’ın telefon ekranındaki bu görüntüsü yıllar geçse de zihinlerden silinmeyecek. Vural da aynı noktaya temas ederek şu yorumda bulundu: “15 Temmuz 2016’da önemli bir travma yaşanmıştır, kitap da bunun izini mekan, bellek ve olay örgüsünde ele almıştır. Travmanın yaşandığı tarihten bugüne değişen tek unsur, konunun gündemden düşmüş olmasıdır. O gecenin ve sonrasının yaşandığı dönemin Cumhurbaşkanı halen aynı Cumhurbaşkanıdır, ülkeyi yöneten siyasal iktidar halen aynı iktidardır. 15 Temmuz’un kitlelerde bıraktığı izi, hafızalardaki yerini ve duygu düzeyini görebilmek, değişenin ya da kalanın ne olduğunu anlayabilmek için öncelikle bir hayli siyasal değişim yaşanması gerekir. Ancak yine de -kitabın da yer verdiği gibi- 15 Temmuz için şunu söyleyebiliriz ki; “darbe girişimi, hainlik, vatan / bayrak sevgisi, darbeyle ve hainlikle başa çıkmayı başarmış bir Cumhurbaşkanı, Köprü” unsurlarıyla hafızalarda gayet güçlü bir biçimde yer almıştır. Hatta öyle ki Türkiye’yi yakından takip diğer toplumların bile hafızasında bu şekilde yerini almıştır. İşte örneğin, bu artık kalıcıdır.”

AKLI OLAN BİZİ VATAN VE BAYRAKLA SINAMAZ

15 Temmuz’un hafıza mekânlarını kendisinin nasıl değerlendirdiğini sorduğum Vural, “15 Temmuz 2016’dan kalan o mekânlarda yitip gitmiş hayatlardan duyulan acı ve kederdir. İnsanlar can vermiştir. Bir milletin kendi içinde ortaya bir grup hain çıkmıştır. Ülkeyi kana bulamıştır. Tamam, hainliği yapanlar cezasını bulmuştur ama o gecenin yaşanmış olması bile bir utanma, bir kahrolmadır. Bence geriye kalan üç şeyden biri budur. Bir diğeri, eğer iyi bir lider olursa insanlar onun peşinden inançla, güvenle gitmektedir ve nihayet üçüncü geriye kalan da bu ülkenin insanlarının ölçülmesi mümkün olmayan bir vatan ve bayrak sevgisiyle donanıp bütünleşmiş olmalarıdır. Bence aklı olan bu milleti vatanı ve bayrağıyla sınamaz” yanıtını verdi.


İhanet dakika dakika anlatılıyor

İletişim Başkanlığı’nın geçtiğimiz yıl çıkardığı bir diğer 15 Temmuz kitabı “Halkın Gücünün Üstünde Bir Güç Yoktur” oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takdim yazısıyla başlayan eserde İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un önsözüne ek olarak dokuz yazı yer alıyor. Kitabın bölümlerinde darbe girişimine dünyadan tepkiler, darbe girişiminde medyanın duruşu, FETÖ’nün dezenformasyonlarına karşı gerçekler ortaya koyuluyor. 15 Temmuz gecesi yaşanan ihanet dakika dakika anlatılarak, gecenin genel bir fotoğrafı verildiği esere iletisim.gov.tr/turkce/yayinlar/23 adresinden erişilebilir.

#15 Temmuz
#köprü
#havaalanı
29 dakika önce

source: https://www.yenisafak.com/gundem/15-temmuzun-mekanlari-tum-dunyada-iz-birakti-4633105

Similar Posts